top of page
Yazarın fotoğrafıYıldıztozu

Kara Deliklerin Gizemli Enerji Hüzmeleri Çözüldü!


Uzayın derinliklerinde, galaksilerin merkezlerinde, inanılmaz derecede güçlü ve gizemli varlıklar bulunur: Kara delikler. Bu dev kütleli cisimler, ışığın bile kaçamayacağı kadar güçlü bir çekim gücüne sahiptir. Peki, kara deliklere düşen her şey yok oluyorsa, gökyüzünde uzanan o parlak enerji hüzmeleri nasıl oluşuyor?


M87 galaksisindeki süper kütleli kara delikten çıkan jetin simülasyonu. MAD adı verilen son derece manyetik bir sürecin iş başında olduğu düşünülüyor.


Bilim insanları uzun zamandır bu sorunun cevabını arıyorlardı. 2021 yılında, Quanta Magazine'de yayınlanan bir makalede, Dr. Alexander Tchekhovskoy ve ekibi, kara deliklerin enerji hüzmelerinin arkasındaki mekanizmayı keşfettiklerini duyurdu.




Hikayenin Başlangıcı:

Her şey, kara deliklere düşen gazla başlıyor. Bu gaz, kara deliğin muazzam çekim gücü tarafından hızla içeri çekilir. Düşerken, gaz aşırı ısınır ve plazmaya dönüşür. Plazma, elektrik yüklü parçacıklardan oluşan ve inanılmaz derecede sıcak olan bir gaz halidir.



M87'nin kara deliğinin etrafındaki polarize ışık şeritleri, güçlü manyetik alanların iş başında olduğunu ortaya koyuyor.

EHT İşbirliği

Manyetik Alanın Gücü:

Kara deliğin etrafındaki bölge, güçlü bir manyetik alanla çevrilidir. Bu manyetik alan, plazmadaki yüklü parçacıkları hızlandırır ve onları bir hüzme haline getirir. Bu hüzme, kara deliğin iki kutbundan uzaya fırlatılır ve ışık hızına yakın bir hızda yol alır.

Bilimsel Keşif:

Dr. Tchekhovskoy ve ekibi, kara deliğin etrafındaki manyetik alanın ve plazmanın nasıl etkileştiğini simüle etmek için bilgisayar modelleri kullandılar. Simülasyonlar, manyetik alanın plazmayı bir hüzme haline nasıl getirdiğini ve bu hüzmenin nasıl ışık hızına yakın bir hıza ulaştığını gösterdi.

Sonuç:

Bu keşif, kara deliklerin nasıl çalıştığına dair anlayışımızı önemli ölçüde geliştiriyor. Bu sayede, galaksilerin ve evrenin oluşumunda kara deliklerin oynadığı rolü daha iyi anlayabiliriz.

Bu blog yazısı, Quanta Magazine'de yayınlanan makaleden uyarlanmıştır.




18 görüntüleme0 yorum

Commentaires


bottom of page